4 Ekim 2007 Perşembe

Şanlıurfa Balıklıgöl'ün Tarihi

Kale yamacının dibindeki düzlükte kaynayan bol ve bereketli su, tarih boyunca kutsal sayılmıştır. Çevresindeki dini yapılar kompleksiyle, bugün de, huşu duygusu uyandırır.

Parkın odak noktası 30 x 150 metre ebadındaki Hazreti İbrahim Havuzu, veya Balıklıgöl'dür. Bunun yakınında asırlık ağaçlarla gölgeli Ayn Zeliha Havuzu yer alır. Her iki havuzda yaşayan onbinlerce sazan balığı yerel halk tarafından kutsal sayılır. Ziyaretçiler balıkları besler. Dokunanın, yiyenin, yemeye teşebbüs edenin çarpılacağına inanılır.

Rivayete göre Urfa hükümdarı Nemrut Hz. İbrahim'i bu yerde ateşe atmış, Ancak Allah'ın mucizesiyle ateş suya, yanan odunlar da balığa dönüşmüştür. Nemrut'un kızı Hz. Zeliha da kendi adını taşıyan havuzda aynı durumla karşılaşmıştır.

Göl kenarını süsleyen Rızvaniye Camii ve eklentileri 1736 tarihli olup Osmanlı valisi Rıdvan Paşa'nın eseridir. Gölün güneydoğu ucundaki Halil İbrahim Camii'ni 1211'de Eyyubilerden Melik Eşref Muzafferüddin yaptırmıştır. Bitişiğindeki dergâh ziyaret edilir. Aynı yerde daha önce Süryani mezhebine ait Meryem kilisesinin bulunduğu ve Urfa'nın en kutsal hazinesi olan mandylion, yani İsa'nın yüzünü sildiği mendil üzerinde mucizevi bir şekilde oluşan tasvirinin, yüzyıllarca burada saklandığı bilinmektedir. Kare kesitli minare 12. yüzyılda Haçlılar tarafından çan kulesi olarak inşa edilmiştir.